AKARYAKIT DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN BAGIMSIZ DENETİME TABİ OLMA KRİTERLERİ-2013

Ali ÇAKMAKCI

E. Hesap Uzmanı

YMM, Bağımsız Denetçi

1.Akaryakıt Dağıtım Şirketlerinin Bağımsız Denetime Tabi Olma Şartları:

13.1.2011 tarih ve 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 398. maddesi kapsamında denetime tabi olacak şirketlere ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı (2012/4213)” 23.01.2013 tarih ve 28537 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir.

Mezkur BKK ile tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayan şirketler ile ekli (I) sayılı liste kapsamında yer alan şirketler, 6102 sayılı Kanun ile 26.9.2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde bağımsız denetime tabi olacaktır:

a) Aktif toplamı yüz eli milyon ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı iki yüz milyon ve üstü Türk Lirası.

c) Çalışan sayısı beş yüz ve üstü.

BKK’nın 3. maddesine göre Karara Ekli (II) sayılı liste kapsamında yer alan şirketler, tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte listede belirtilen özel sınırlamalar dikkate alınarak, 6102 sayılı Kanun ile 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde bağımsız denetime tabi olacaktır.

BKK’na Ekli (II) sayılı listeye göre 20.2.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu, 4.12.2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve 2.3.2005 tarihli ve 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu düzenlemelerine tabi olarak faaliyet gösteren lisans, sertifika veya yetki belgesi sahibi şirketlerden (4046 sayılı Kanun hükümlerine tabi kamu iktisadi teşebbüsleri hariç) aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayanlar bağımsız denetime tabi tutulacaklardır:

a) Aktif toplamı yetmiş beş milyon ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı yüz milyon ve üstü Türk Lirası.

c) Çalışan sayısı iki yüz elli ve üstü.

Dolayısıyla, BKK ile EPDK’dan lisans alarak faaliyette bulunan akaryakıt dağıtım şirketleri bağımsız denetim kapsamına belli kriterleri sağlamak koşuluyla alınmakla birlikte, akaryakıt dağıtım şirketlerine uygulanacak bu kriterlerin, diğer genel koşulara ilişkin olarak bağımsız denetime tabi olacak şirketlere nazaran daha düşük olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Netice itibariyle, akaryakıt dağıtım şirketlerinin daha kolay bağımsız denetim altına gireceklerini ifade etmek gerekir.  Ekli (II) sayılı liste kapsamında yer alan şirketler, tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte listede belirtilen sınırlamalar dikkate alınarak, 6102 sayılı Kanun ile 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde bağımsız denetime tabi olacaktır. Dolayısıyla, EPDK’dan lisans alarak faaliyette bulunan şirketlerin iştirakleri veya bağlı ortaklıkları varsa bunların da dikkate alınarak bağımsız denetime tabi olup olmayacakları belirlenecektir. BKK’ya Ekli 1 sayılı listede yer alacak şekilde sermaye piyasası araçları borsada veya teşkilatlanmış piyasalarda işlem gören Anonim Şirket statüsündeki şirketler doğrudan bağımsız denetim kapsamında bulunmaktadır. Keza, sermaye piyasası araçları bir borsada ve/veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen ancak Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında halka açık sayılan şirketlerden aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayanlar da bağımsız denetime tabi olacak şirketler arasındadır:

a) Aktif toplamı on beş milyon ve üstü Türk Lirası.

b) Yıllık net satış hasılatı yirmi milyon ve üstü Türk Lirası.

c) Çalışan sayısı elli ve üstü.

Şirketler, bu Kararda belirtilen üç ölçütten en az ikisinin sınırlarını art arda iki hesap döneminde aşmaları durumunda müteakip hesap döneminden itibaren bağımsız denetime tabi olacaklardır. Bağımsız denetim kapsamına girmek içi iki dönem herhangi iki kriterin sağlanması yeterli olacaktır. Bağımsız denetime tabi şirketler, söz konusu ölçütlerden en az ikisine ait sınırların art arda iki hesap döneminde altında kalmaları ya da bir hesap döneminde söz konusu ölçütlerden en az ikisinin sınırlarının yüzde yirmi veya daha fazla altında kalmaları durumunda, müteakip hesap döneminden itibaren bağımsız denetim kapsamından çıkarılırlar.

Bu Kararda belirtilen üç ölçütten ikisinin sınırlarının aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde; şirketin aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı bakımından yürürlükteki mevzuat uyarınca hazırladıkları önceki yıllara ait (son iki yıldaki) finansal tablolar, çalışan sayısı bakımından ise şirkette önceki yıllardaki (son iki yıldaki) ortalama çalışan sayısı esas alınacaktır.

Bağlı ortaklıkları ve iştirakleri bulunan şirketler açısından bu Kararda belirtilen üç ölçütten ikisinin sınırlarının aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde; aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı bakımından ana ortaklık ve bağlı ortaklığa ait finansal tablolarda yer alan kalemlerin toplamı (varsa grup içi işlemler yok edilir), çalışan sayısı bakımından ise ana ortaklıkta ve bağlı ortaklıkta önceki yıllardaki (son iki yıldaki) ortalama çalışan sayılarının toplamı dikkate alınır. İştirakler açısından, söz konusu ölçütler iştirakteki hisseleri oranında dikkate alınır.

Bağımsız denetime tabi şirketlerin ara dönem sınırlı bağımsız denetim yükümlülükleri, mevzuatta hüküm bulunmaması halinde Kurum tarafından belirlenir. Kararın yürürlük tarihi, istisnalar hariç, 01.01.2013’tür.

2.Bağımsız Denetime Tabi Olmanın Sonuçları:

Bağımsız denetim kapsamına giren şirketlerin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi tarafından uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetlenecektir. Konsolidasyona dahil edilen bağlı ortaklık ve iştiraklerin denetimi de yaptırılmak zorundadır. Bağlı ortaklık ve iştiraklerin bağımsız denetçi seçip seçmeyecekleri belirlenen kriterleri kendilerinin aşıp aşmayacağına göre belirlenecektir. Kriterlerin altında kaldığı için bağımsız denetime tabi olmayan bağlı ortaklık ve iştirak, ana ortaklığın bağlı ortaklık ve iştirakleri ile birlikte kriterleri aşması durumunda konsolidasyon gereği denetlenecektir. Denetime tabi olduğu halde denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulu yıllık faaliyet raporları düzenlenmemiş sayılacaktır. Denetim kapsamı TTK’nın 398. maddesinde belirlenmiş olup, esas itibariyle şirketin ve topluluğun finansal tabloları ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu denetlenecektir. Bu denetim ayrıca,

-Şirketin envanterlerinin,

-Yönetim Kurulunun yıllık faaliyet raporunda yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığının ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığının,

-Şirket iç denetim sisteminin,

-Şirketin risk yönetiminin ve risk komitesi bulundurması gereken firmalarda bu

komite tarafından verilen raporun Türkiye Muhasebe Standartlarına, kanuna ve şirket ana sözleşmesinde finansal tablolara ilişkin hükümleri uyulup uyulmadığının denetimini de kapsayacaktır.

Görüldüğü gibi, SPK ve EPDK gibi kurumlar için yaptırılan bağımsız denetime göre kapsam daha geniştir. Bu kurumlar için denetim yaptıran şirketler artık TTK uyarınca bağımsız denetim yaptırmak ve bağımsız denetim raporu düzenlettirmek zorundadırlar. Bağımsız denetçi, şirketin yetkili organlarınca (anonim şirketlerde genel kurul, topluluk denetçisi ana şirketin genel kurulu; limited şirketlerde ortaklar kurulu tarafından) seçilir. 2013 yılında bağımsız denetime tabi olacak şirketlerin bağımsız denetçilerinin şirket yetkili organları tarafından her faaliyet dönemi için ayrı ayrı olmak üzere en geç 31.03.2013 tarihine kadar seçilmesi gerekir. TTK’nın 399/1. maddesi gereğince, Yönetim Kurulunun, seçimden sonra gecikmeksizin, denetleme görevinin hangi denetçiye verildiğini ticaret siciline tescil ettirmesi gerekir. Ayrıca, bu husus Türkiye Ticaret Gazetesi ile internet sitesi açmak zorunda olanlar tarafından internet sitesinde ilan edilmelidir. 01.01.2013 tarihini taşıyan veya özel hesap dönemi dolayısıyla daha sonraki bir tarih itibarıyla çıkarılmış bulunan açılış bilançosu, yeni TTK’ya göre seçilmiş denetçi tarafından ve bu Kanun hükümleri uyarınca denetlenecektir. Yeni TTK hükümlerine göre seçilen denetçi, denetimini bu Kanun hükümlerine göre yapacaktır. Ancak denetçi, geçmiş yıla ait finansal tablolar ile gerekli karşılaştırmayı yapabilmek için 6762 sayılı Kanuna veya diğer mevzuata göre hazırlanan finansal tablolara raporunda yer verecektir.

Bağımsız denetçi olabilecekler Bağımsız Denetim Yönetmeliği ile belirlenmiştir. TTK’nın 400/2. maddesine göre on yıl içinde aynı şirket için toplam yedi yıl denetçi olarak seçilen denetçi üç yıl geçmedikçe denetçi olarak yeniden seçilemez. TTK uyarınca yaptırılması gereken bağımsız denetim için ödenmesi gereken asgari ücret 2013 yılına ilişkin 2013 Yılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. bölümünde yer alan ücretten aşağı olmamak üzere taraflarca belirlenecektir. Denetime tabi olmayan şirketlerin 2013 ve izleyen yıllar için denetçi seçmelerine gerek yoktur. Bu şirketlerin eski TTK’ya göre görev yapan denetçilerinin görevi 31.03.2013 tarihinde sona erecektir. Bu durumdaki şirketler isterlerse bağımsız denetim yaptırabilirler, ancak bu şekilde seçilen bağımsız denetçiler TTK anlamında denetçi sayılmazlar. Bağımsız denetime tabi olmanın iki önemli sonucu vardır:

2.1. Bağımsız Denetime Tabi Şirketler Türkiye Muhasebe Standartlarını

Uygulamak Zorundadırlar:

Kamu Gözetim Kurulu, 17.11.2012 tarih ve 28470 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunun 14.11.2012 tarihli ve (01/7) sayılı Kararı ile 660 sayılı KHK‘da belirtilen kamu yararını ilgilendiren kuruluşların, 6102 sayılı Kanunun 397. maddesi çerçevesinde Bakanlar Kurulu kararıyla bağımsız denetime tabi olacakların ve aynı Kanunun 1534. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan şirketlerin münferit ve konsolide finansal tablolarının hazırlanmasında Türkiye Muhasebe Standartlarını uygulamasına, yukarıdaki kapsama dahil olmayanlar için Kurumca bir belirleme yapılıncaya kadar yürürlükteki mevzuatın uygulanmasının devamına karar vermiştir.

Buna göre bağımsız denetime tabi olmanın sonuçlarından biri Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanması zorunluluğudur. Bilindiği gibi, bağımsız denetime tabi olan ve olmayan tüm şirketlerin ticari defterlerini VUK‘na göre tutmaları gerekmektedir. Başka bir ifade ile ticari defter tutmak zorunda olan tüm gerçek ve tüzel kişi tacirlerin ticari defterlerini tutarken Türkiye Muhasebe Standartları’nı uygulama zorunluluğu yoktur; defterler eskiden olduğu gibi VUK hükümlerine göre tutulmaya devam edilecektir. Bağımsız denetime tabi olmayan tacirlerin VUK’a uygun olarak tutacakları ticari defterlerinden çıkaracakları finansal tablolar bu şirketlerin TTK’ya göre finansal tablolarını oluşturur. Genel Kurula da bu tablolar sunulur. Bu şirketler finansal tablolarını haricen Türkiye Muhasebe Standartlarına dönüştürmek zorundadırlar. Bu şirketlerin bağımsız denetime tabi tutulması ve Genel Kurula sunmaları geren finansal tabloları, ticari defterlerinden çıkarılan finansal tabloları değil, Türkiye Muhasebe Standartlarına dönüştürülmüş finansal tablolarıdır.

2.2.İnternet Sitesi Açma Zorunluluğu:

Bağımsız denetime tabi olmanın ikinci önemli sonucu internet sitesi açmak ve bu sitenin belirli bir bölümünü kanunen yapılması gereken ilanların yayımlanmasına özgülemek zorunda olmalarıdır.

TTK’nın 397. maddenin dördüncü fıkrası uyarınca denetime tabi olan sermaye şirketleri, kuruluşlarının ticaret siciline tescili tarihinden itibaren üç ay içinde bir internet sitesi açmak ve bu sitenin belirli bir bölümünü şirketçe kanunen yapılması gereken ilanların yayımlanmasına özgülemek zorundadırlar. İnternet sitesinde yayımlanacak içerikler, bu Kanunda belli bir süre belirtilmiş ise bu süre içinde, belirtilmemiş ise içeriğin dayandığı işlemin veya olgunun gerçekleştiği tarihten, tescil veya ilana bağladığı durumlarda ise tescil veya ilanın yapıldığı tarihten itibaren en geç beşgün içinde, şirketin kuruluşundan internet sitesi açılıncaya kadar geçen sürede yayımlanması gereken içerikler de bu sitenin açıldığı tarihte siteye konulur.

Bu yükümlülüklere uyulmaması, ilgili kararların iptal edilmesinin sebebini oluşturur. Bu durum ayrıca, Kanuna aykırılığın tüm sonuçlarının doğmasına yol açar ve kusuru bulunan yöneticiler ile yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna neden olur. Cezai hükümler saklıdır. İnternet sitesinin bilgi toplumu hizmetlerine ayrılmış bölümü herkesin erişimine açıktır. Erişim hakkının kullanılması ilgili olmak veya menfaati bulunmak gibi kayıtlarla sınırlandırılmayacağı gibi herhangi bir şarta da bağlanamaz. Bu ilkenin ihlali halinde herkes engelin kaldırılması davasını açabilir.

İnternet sitesinin bu maddenin amaçlarına özgülenmiş kısmında yayımlanan içeriğin başına tarih ve parantez içinde ”yönlendirilmiş mesaj” ibaresi konulur. Bu ibare ancak bu Kanuna ve bu fıkrada anılan yönetmeliğe uyulmak suretiyle değiştirilebilir. Özgülenen kısmında yer alan bir mesajın, yönlendirildiği karinedir. Sitenin, bir numara altında tescili ve ilgili diğer hususlar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından bir yönetmelikle düzenlenir. Bu Kanun ve ilgili diğer kanunlarda veya idari düzenlemelerde daha uzun bir süre öngörülmedikçe, şirketin internet sitesine konulan bir içerik, üzerinde bulunan tarihten itibaren en az altı ay süreyle internet sitesinde kalır, aksi halde konulmamış sayılır. İnternet sitesiyle ilgili olarak bu Kanunun ilgili maddelerinde ve bu maddede öngörülen düzenlemeler denetime tabi olmayan sermaye şirketleri hakkında uygulanmaz. Bu hüküm TTK’nın yürürlüğe girdiği 01.0.7.2012 tarihinden itibaren 1 yıl sonra yürürlüğe girecektir. 1524. maddenin yürürlüğe gireceği 01.07.2013 tarihinden önce kurulan denetime tabi sermaye şirketlerinden internet sitesine sahip olanlar, söz konusu maddenin yürürlüğünden itibaren üç ay içinde internet sitelerinin belli bir bölümünü 1524. maddedeki içeriklerin yayımlanmasına özgülemek, internet sitesi olmayanlar ise aynı süre içinde internet sitesi açmak ve bu sitenin belli bir bölümünü anılan maddedeki içeriklerin yayımlanmasına özgülemek zorundadır (Geçici Md. 8) Yani halen faaliyette olan şirketlerde internet sitesi kurmak ve sitede 1524. maddedeki içeriklerin yayımlanması için bir bölüm ayırmak için son süre 30.09.2013 tarihidir. TTK’nın 39/2. maddesine göre, tacirin işletmesiyle ilgili olarak düzenlediği ticari mektuplarda ve ticari defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgelerde tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi ile internet sitesi oluşturma yükümlülüğüne tabi olanlarda tescil edilen internet sitesinin adresi de gösterilir.

Tüm bu bilgiler şirketin internet sitesinde de yayımlanır. Bu sitede ayrıca, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkan ve üyelerinin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı limited şirketlerde müdürlerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticilerin adları ve soyadları ile taahhüt edilen ve ödenen sermaye miktarı yayımlanır. İnternet sitesinde bu bilgilerin dışında TTK’nın muhtelif maddelerinde belirtilen ilanlar da yapılır.

TTK’nın 562/12. maddesi gereğince, 1524. maddede öngörülen internet sitesini oluşturmayan şirketlerin “yönetim organı üyelerinin”, yüz günden üçyüz güne kadar adli para cezasıyla ve aynı madde uyarınca internet sitesine konulması gereken içeriği usulüne uygun bir şekilde koymayan bu fıkrada sayılan faillerin de yüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacakları unutulmamalıdır.

WeCreativez WhatsApp Support
ADEN YMM