T.C. D A N I Ş T A Y VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2023/818 Karar No : 2025/58

İçtihat değişikliği/Önceki içtihat: VDDK, E:2021/502, K:2023/117, 15/02/2023 (Katma Değer Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu, emsal bedel takdiri ile birlikte imha edilen emtia, zayi mal, kıymeti düşen mal, indirilemeyecek katma değer vergisi)

Özet: Cam kırığı haline getirilmek suretiyle imha edilen cam niteliğindeki emtianın belirli bir ekonomik değere sahip olduğu görüldüğünden 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 30. maddesinin birinci fıkrasının (c) işaretli bendi uyarınca zayi mal olarak kabul edilemeyeceği ve bu emtia nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu edilebileceği...Dava konusu istem: Davacı tarafından, üretilen bir kısım cam niteliğindeki emtianın satış imkânının kalmadığından ve cam kırığı olarak değerlendirilmesi dışında başka bir kullanma imkânının bulunmadığından bahisle bunların emsal bedelinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 267. maddesinde yer alan üçüncü sıra esasına göre takdir edilmesinin istenmesi üzerine takdir komisyonunca emsal bedel takdiri ile birlikte imha edilen emtianın, belirli bir ekonomik değere sahip cam kırığı haline gelmesi nedeniyle 213 sayılı Kanun'un 278. maddesi uyarınca kıymeti düşen mal niteliğinde olduğunun kabul edilmesi ve anılan emtia nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim hesaplarından çıkarılmaması gerektiğine ilişkin ihtirazi kayıtla verilen 2017 yılının Aralık dönemine ait katma değer vergisi beyannamesi uyarınca tahakkuk eden verginin ihtirazi kayda konu edilen kısmının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır..

Olayda, davacı tarafından üretilen bir kısım cam niteliğindeki emtianın demode olması, depoda hasar görmesi gibi sebeplerden dolayı kırılması gerektiğinden bahisle anılan emtianın emsal bedelinin tespiti amacıyla takdir komisyonuna başvurulmuştur. Takdir komisyonunca verilen karar ile anılan emtianın hurda değeri belirlenmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından cam niteliğindeki emtianın belirli bir ekonomik değere sahip cam kırığı haline gelmesi nedeniyle 213 sayılı Kanun'un 278. maddesi uyarınca kıymeti düşen mal niteliğinde olduğunun kabul edilmesi ve anılan emtia nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim hesaplarından çıkarılmaması gerektiğine ilişkin ihtirazi kayıtla verilen katma değer vergisi beyannamesi uyarınca tahakkuk eden verginin ihtirazi kayda konu edilen kısmının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Davacı tarafından, emtiaya ait maliyet bedeli ile takdir komisyonunca tespit edilen hurda bedeli arasında oluşan değer kaybına ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin indirim hesaplarından çıkarılmaması gerektiği iddia edilmiştir. Uyuşmazlığın çözümü, kullanım süresi geçmesi veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelmesi nedeniyle imha edilen malların zayi mal olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğinin ortaya konulmasına bağlıdır. Vergi kanunlarında zayi olan mal veya zayi olma kavramlarının ne anlama geldiği hususunda bir açıklamaya yer verilmediğinden, zayi olmanın kelime anlamının ortaya konulması gerekmektedir. Zayi kelimesi sözlükte, kaybolma, yitme, yok olma, elden çıkma, mahvolma olarak tanımlanmaktadır. Bu anlamda bir ürünün zayi olduğunun kabul edilebilmesi için tamamen yok olması ve kullanılamaz hale gelmesi gerekmektedir. Olayda sebebi ne olursa olsun ilgili mevzuat uyarınca teşkil edilen resmi komisyonlar veya takdir komisyonu huzurunda imha edilerek kırılan cam niteliğindeki emtianın zayi olduğu açıktır. Bu durumda emtianın ilk hali ile hurdaya dönüşmüş hali arasında oluşan değer kaybına ilişkin kısmı zayi olduğundan ve yüklenilen katma değer vergisi indirim konusu edilemeyeceğinden tahakkuk eden verginin dava konusu edilen kısmında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.

Davacının istinaf istemini inceleyen ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı: "Zayi" kavramı kaybolma, yitme, yok olma, mahvolma, işe yaramama gibi anlamlara gelmekte olup, bir malın tamamen yok olmaması ancak hasarlı olması nedeniyle değerinde önemli derecede düşüklük meydana gelmesi halinde, malın zayi olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Ekonomik olarak hala değer barındıran bu şekildeki malların düşük bedelle hurda fiyatına veya zararına satışı söz konusu olacağından, yüklenilen katma değer vergisinin de indirim konusu yapılabileceği tabiidir. Dolayısıyla 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 30. maddesinin birinci fıkrasının (c) işaretli bendinde yer alan "zayi olan mal" kavramının değer/kıymet düşüklüğünü de kapsayacak şekilde yorumlanması Kanun'un amacına uygun olmayacaktır. Olayda, takdir komisyonunca emsal bedeli bulunduğu kabul edilen cam niteliğindeki emtianın ekonomik değeri tamamen yok olmamıştır. Bu nedenle anılan emtianın kıymeti düşen mal olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Bu durumda emtiada meydana gelen değer kaybına ilişkin yüklenilen katma değer vergisinin de indiriminin kabulü gerektiğinden, davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Vergi Dava Dairesi bu gerekçeyle davacının istinaf istemini kabul ederek mahkeme kararını kaldırdıktan sonra katma değer vergisinin dava konusu edilen kısmının kaldırılmasına karar vermiştir

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 31/10/2022 tarih ve E:2019/9709, K:2022/6040 sayılı kararı: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 30. maddesinin birinci fıkrasının (c) işaretli bendinde yer alan düzenleme ile birtakım muvazaalı yollara başvuralarak malların katma değer vergisi sistemi dışına çıkarılmasının önlenmesi ve zayi olan malların ilave bir değer yaratmaması nedeniyle hazineye intikal edecek verginin korunması amaçlanmıştır.

Davacının kendi isteği ile kırdırılan mallar, deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olan mallar kapsamında bulunmadığından davacı tarafından ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden verginin, ihtirazi kayda konu edilen kısmında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle, temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir. Daire bu gerekçeyle Vergi Dava Dairesi kararını bozmuştur. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararı: Vergi Dava Dairesi, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir

HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE, 2- ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının ONANMASINA, 3- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2025 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

WeCreativez WhatsApp Support
ADEN YMM