SORU 4: KAR DAĞITIMINDA KAR DAĞITIM TARİHİNİN BELİRLENMESİNDE REFARANSIMIZ NE OLMALIDIR? KARDAN AYRILMASI GEREKEN YASAL KARŞILIKLAR HANGİLERİDİR? HANGİ TARİH VEYA NASIL BİR KAYIT STOPAJ YÜKÜMLÜLÜĞÜ AÇISINDAN ÖNEM TAŞIMAKTADIR?

Cevap:

6102 sayılı TTK’nın 509. maddesinin 2. fıkrasında kâr payının ancak net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabileceği hükmüne yer verilmiştir.

Kanun’un 519. maddesinde de yılık kârın yüzde beşinin, ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar “genel kanuni yedek akçeye” ayrılacağı esası getirilmiştir. Yıllık kâr ise, yıllık bilançoya göre belirlenir.

Net dönem kârı ifadesinin kullanıldığı 509. maddenin gerekçesinde “net dönem kârından kastın “bilanço zararı düşüldükten sonra” kalan kâr olduğu ifade edilmiş”, bu kârın vergi öncesi mi, yoksa vergi sonrası kâr mı olduğu hususunun bir şirketler hukuku sorunu olmadığı açıklanmıştır.

TTK hükümleri kapsamında yıllık kardan ödenmesi gereken kurumlar vergisi, 1. tertip yedek akçe ve 1. temettü şirketin dönem kârından ayrıldıktan sonra ortaklara ve kâra iştirak eden diğer kimselere dağıtılması kararlaştırılmış olan kısmın %10’u 2. Tertip Yedek Akçe olarak ayrılır.

tertip yedek akçenin ayrılması, kârın dağıtılmasına bağlıdır. Eğer şirket kârı dağıtmıyorsa, 2. tertip yedek akçe ayrılmaz. 2.Tertip Yasal Yedek Akçe ayrılabilmesi için 4 şartın yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Bunlar;

A) 1. Tertip Yasal Yedek Akçe Ayrılmış Olmalıdır.

B) Aynı Zamanda Pay Sahiplerine %5 Oranında I. Temettü Dağıtılmış Olmalıdır

C) Vergi Sonrası Dağıtılabilir Bir Kar Olmalıdır.

D) Bu Karın Dağıtımı Konusunda Yetkili Organlarca Yani A.Ş Genel Kurul, Limited Şirket İse Ortaklar Kurulu Karar Vermiş Olmalıdır

Eğer bu 4 şart yerine getirilmemiş ise II. Tertip Yasal Yedek Akçe ayrılamaz.

Anonim şirketlerde kar dağıtım kararını şirket genel kurulu vermektedir. Genel kurul kar dağıtım kararını vermiş ve kar dağıtım tarihini belirlemiş ise, kar dağıtım tarihinde; genel kurul tarafından kâr dağıtım tarihinin tespitinin şirketin yönetim kuruluna bırakıldığı durumda ise, yönetim kurulunun tespit ettiği dağıtım tarihinde kar payı elde edilmiş kabul edilecektir.

Ancak, bu tarihte kurum tarafından çeşitli nedenlerle kar dağıtımına fiilen başlanmaması halinde, kar paylarının, fiilen dağıtımına başlandığı tarihte elde edileceği tabiidir. Kâr dağıtımına başlandığı halde, ortağın kar payını tahsil etmemiş olması, hukuki ve ekonomik tasarruf gerçekleştiğinden kar payının elde edilmesine tesir etmemektedir.

Bu durumda, çeşitli görüşlere göre Genel Kurul kararının alınmış olması stopaj açısından önem arz etmemektedir. Buna karşın, Genel Kurul veya Yönetim Kurulu bir karar ile tarih belirlerse o tarihte artık ortak alacaklı sıfatına haiz olacağı için tarihin belirlendiği döneme ilişkin Muhtasar Beyannamede stopajın beyanı gerekmektedir. Zira, ortak dava açma hakkına haiz olacaktır. Bu durumda, hesaben kayıt atılmasa bile stopaj yükümlülüğü doğmaktadır. Genel Kurul genel bir tarih belirlediğinde artık en son bu tarihte stopaj yapılması gerekecektir. Örneğin, Yönetim Kurulu’na yetki verilerek 2014 yılı karının 2015 Aralık ayına kadar istediği zaman ödeme imkanı getirilebilir.

Maliye Bakanlığı da açıkça temettü konusunda hak sahibinin temettüyü isteyebileceği tarihleri stopaj yükümlülüğü için gerekli vergilendirme dönemi olarak değerlendirmektedir (Ankara VDB 15/05/2015 Tarih ve 38418978-120[94-14/25]-503 sayılı Özelgesi). Dikkat edileceği üzere bahsi geçen görüş nakden veya hesaben ödeme kavramını içermemekte, stopaj kar payının talep edilebilir hale gelmesi diğer unsurlara bakılmaksızın zorunlu bir olay haline gelmektedir.

Elde etme ise farklı bir kavramdır, şartlar sağlanmadığı sürece kar payı açısından beyana konu menkul sermaye iradı olmayacaktır.

Diğer taraftan, şirket yetkili organlarınca kar dağıtımına ilişkin hukuki prosedür tamamlamamakla birlikte, kar payının fiilen dağıtıldığı ve ortak tarafından tahsil edildiği durumda da fiili tasarruf gerçekleşeceğinden, kar payı elde edilmiş olacaktır.

Diğer ortaklar adına kar payı beyanında sorun yaşamamak adına tüm ortaklara ve imtiyazlı olanlara imtiyazları kapsamında kar dağıtılması gerekmektedir. Bir diğer ifadeyle TTK hükümleri kapsamında tüm ortakların kardan sermayeleri oranında pay alma hakları vardır. Bu durumun kararlarda ve uygulamada dikkate alınması gerekmektedir.

WeCreativez WhatsApp Support
ADEN YMM